Englisch | Türkisch | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
General | catch fish v. | balık yakalamak | ||
Since 1996 the opportunities to catch fish in the area in question have fallen sharply. 1996 yılından bu yana söz konusu bölgede balık yakalama fırsatları keskin bir şekilde düşmüştür. More Sentences |
||||
General | catch fish v. | balık tutmak | ||
We began catching fish immediately. Hemen balık tutmaya başladık. More Sentences |
Englisch | Türkisch | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
General | catch a fish v. | balık yakalamak | ||
I caught a fish! Bir balık yakaladım! More Sentences |
||||
General | catch a fish v. | balık tutmak | ||
Proverb | ||||
Proverb | you need to bait the hook to catch the fish | bir şeyi yapabilmek/bir işi yürütebilmek için önce gereken hazırlıkları yapmalısın |